Kurucumuz Uğurcan Yeşilyurt’un yaklaşık 10 yıl süren içsel yolculuğu ona hayata ve insanlığa olan duyarlılığını derinleştirme imkanını sundu. Henüz genç yaşlarda, Anadolu’nun yoksul ve yalnız yaşlılarına yemek dağıtımı, ev işlerinde destek ve dostluk sağlayan bir organizasyon kurdu ve bu çatı altında gönüllü olarak çalıştı.

Bu yolculuk Uğurcan için sadece bir başlangıçtı. Yoluna dünyanın farklı bölgelerinde devam etti; Gobi Çölü’nün uçsuz bucaksız kumlarını ekipmansız geçerek doğanın zorluklarına göğüs gerdi. Mültecilerin göç yollarını takip ederek onların yaşadığı acılara tanıklık etti ve elinden geldiğince onlara yardımda bulundu. Ormanlarda ekipmansız bir şekilde dolaşıp doğayla baş başa kaldığı zamanlar, insanlık, doğa ve yaşam arasındaki bağları derinlemesine anlamasına vesile oldu.

Anadolu’ya dönen Uğurcan, dünyada karşılaştığı acı ve mutluluklarla şekillenmiş, bambaşka bir insana dönüşmüştü. Topluma ve toprağa olan bağlılığından güç alarak, insanların sıkça şikâyet ettiği sorunlara çözümler aramaya başladı. Yıllardır üzerinde düşündüğü Ahilik değerlerini modern dünyayla buluşturma fikrini geliştirdi.

Daha Büyük Bir Etki İçin Ticareti Araç Olarak Kullanmak

Uğurcan Yeşilyurt, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için çalışan çeşitli hayır kurumları ve sivil toplum kuruluşlarından ilham aldı. Bu çabaları takdir etmekle birlikte, daha geniş kitlelere ulaşmak ve daha kalıcı bir etki yaratmak için farklı bir yol izlemeye karar verdi.

“Birçok kişi ve kuruluş, dünyayı değiştirmek için siyasi söylemler ve sosyal projelerle uğraştı. Bu çabaları saygıyla karşılıyorum. Ancak bir şirket kurarak ve ticareti bir araç olarak kullanarak daha büyük bir etki yaratabileceğimize inanıyorum. Kooperatif ya da kolektif bir yapı yerine, şirket olarak hareket etmek, daha hızlı bir şekilde daha fazla insana ulaşmamızı sağlıyor. Bu şekilde hem üreticileri destekleyebilir hem de tüketicilere sağlıklı ve sürdürülebilir seçenekler sunabiliriz.”

Bir gece, uyku ile uyanıklık arasında geçen bir anda, bu vizyon şekillendi. Ahilik’in değerlerini dijital bir platform aracılığıyla modern insanlara ulaştırma fikri o gece netleşti ve Dosttan.com’un temelleri atıldı.

Projenin Bir Sonraki Aşaması: Toplum ve Çevre İçin Daha Büyük Bir Fark Yaratmak

Projenin bir sonraki aşaması, yalnızca bir e-ticaret platformu olmanın ötesine geçerek toplum ve çevre için daha büyük bir fark yaratmayı hedefliyor. Bu aşamada, yerel üreticileri desteklemek ve onların zararlı tarım uygulamalarından daha sağlıklı, çevre dostu üretim yöntemlerine geçiş yapmalarına yardımcı olmak amaçlanıyor.

Bu dönüşüm, sadece sağlıklı ürünlere erişimi artırmakla kalmayacak; aynı zamanda çevrenin korunmasına ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakılmasına katkıda bulunacaktır. Ayrıca, bu çabanın bir parçası olarak kurulacak olan Toplumsal Dayanışma Vakfı, yalnızca ekonomik kalkınmayı değil, aynı zamanda sosyal dayanışmayı da teşvik edecektir. Vakıf, küçük üreticilere eğitim ve kaynak desteği sunacak ve toplumu sürdürülebilir bir geleceğe yönlendirmek için farkındalık kampanyaları düzenleyecektir.

Dosttan.com: İlham Veren Bir Kaynak

Bugünkü haliyle Dosttan.com, bu uzun yolculuğun ilk adımıdır. Henüz ilk filizlerini veren bu platform, Ahilik’in temel değerleri olan dürüstlük, dayanışma ve adaleti dijital bir e-ticaret deneyimiyle birleştirerek sürdürülebilir, adil ve ilham verici bir alışveriş ortamı sunmayı hedefliyor.

Dosttan.com, yalnızca bir e-ticaret sitesi değil; aynı zamanda topluma iyiliği, güzelliği ve doğruluğu hatırlatan bir ilham kaynağı olmayı amaçlıyor. Gelecek için büyük hedefler ve güçlü bir vizyon taşıyan bu girişim, toplumun her kesimine dokunmayı ve geleceği birlikte inşa etme sorumluluğunu paylaşabileceğimizi hatırlatmayı hedefliyor.